Genel

Ajans İnsanı’ndan Dijital Notlar

egegen’i Panda’lar bastı, Instagram hikayeleri artık keşfet sayfasında gösterilecek, ofiste mutfağa parmak iziyle giriyoruz ve daha neler neler… Bundan böyle dijital dünyanın nabzını Ajans İnsanı tutuyor!

Tarayıcımda birçok sekme açık ve hiçbiri de rahatsız etmiyor. İş yoğunluğunu bırakıp kafa açmak amacıyla açtığım her sekmenin detaylarını okumak için sabırsızlanıyorum. Aslında sabırsızlığımın nedeni, mutfaktan gelen yemek kokuları. Ablamızın hazırladığı tatlı kurabiyeleri tatmış olanların tamamı güne mutlu bir tebessüm bırakıyor. Görmemek mümkün değil.

Camdan içeri izinsizce giren güneş ekranlarla aramıza girse de halimizden memnunuz. Kulaklığımdan gelen ezgileri yavaş yavaş değiştirme vakti de gelmiş. Sıradaki parça öyle hızlı ve enerjik olmalı ki açık sekmelerin hızına yetişebileyim.

Instagram’ın, takipçi sayısını gizlemeyi test ettiğini görüyor ve hemen ekip arkadaşlarıma linki paslıyorum. Böyle de ekip çalışmasına yatkın bir ajans insanıyım işte! Ama aklım başka haberlerde şu an. Gücümü topluyor odadan çıkıyorum. Parmak iziyle açılan kapıdan geçip direkt mutfağa dalıyorum. Reklamcı ağzı yapmıyorum; gerçekten parmak iziyle giriyoruz mutfağa. 15 kişilik yazılımcı ekibi varken, kapı kolunun hüküm sürdüğü bir sistem düşünülemezdi değil mi?

Neyse! Sonuç olarak cam bölmelerin arasından ilerleyip 20 kişilik masanın bir kıyısına çöküyorum. Aslında bu masada ne partiler verilir ama üzeri Mac dolu. Reklamcıyız ya, sürekli bir yaratıcılıklar, 7/24 bir yaşam tarzı işte.

Aklım hala şu benim sekmelerde tabi. Hemen hızlı hızlı geçiyorum. Neler olmuş neler!

Instagram hikayeleri artık keşfet sayfasında gösterilecekmiş.
Netflix’te izlediklerinizi Instagram hikayelerde paylaşma özelliği Android’e de gelmiş.
1976’dan kalma orijinal Apple 1, yaklaşık 500 bin dolara satılmış.

egegen’i Panda’lar bastı!

Bu arada unutmamam gereken iki iş daha var. Birincisi, Panda Dondurma artık egegen’de.  Kalem tutmayıp klavyede adeta dans eden ellerimle haberini yazdım, onaya sunacağım. Tam o sırada önümden geçen tanımadığım 3-5 kişi görüyorum. Güzergaha bakarsak, sanırım şu anda yeni iş arkadaşlarımdan birkaçına bakıyorum. Sürekli büyüyen şirketimizin yeni iş ilanlarına başvurdular ve görüşmeye doğru yol alıyorlar büyük ihtimalle.

Dikkatimi başka bir sekme çekiyor. “Niye bu kadar sekme?” diye sormayabilirsiniz ama ben yine de söyleyeyim? 17-21 Haziran’da Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali düzenlenecek.

Çalışmaları inceliyor ve kendimden geçiyorum. Her biri arşiv niteliğinde; ses getirecek, kalplerde ve cüzdan payında kalıcı değişiklikler yapacak işlerle haşır neşir oluyorum.

Sonrası malum. Her reklamcı gibi hayaller kuruyor, yeni konkur süreci için aklıma hangi kreatif fikirler düşebilir, nasıl bir strateji uygun olur acaba diyerek Word dosyasına bir şeyler karalıyorum.

Aklım ise hala Cannes’da. Ne diyelim, darısı başımıza!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu