Dijital dünyada yaşananları, sosyal medya platformlarındaki yenilikleri, dijital reklamcılığın etkileyici örneklerini ve bizden haberleri bulabileceğiniz egegen Trend Raporu onbirinci sayısıyla karşınızdayız. Keyifli okumalar dileriz!
Google Ads’in artık otomatik yapabildiği 5 şey
Yapılan isim değişikliğiyle beraber akıllı reklamlar sayesinde özellikle kobilere yönelik büyük değişiklikler yapılacak. Yeni platformun neler yapabileceği biraz daha netleşmeye başladı. Google Ads ile artık aşağıdaki 5 şeyi otomatik olarak yapabiliyorsunuz.
Küçük işletmeler için akıllı kampanyalar
Adwords platformunun Ads’e dönüşmesiyle beraber Google küçük işletmeler için akıllı kampanyalar özelliğini duyurdu. Bu özellik varsayılan olarak geliyor ve küçük işletmeler kolaylıkla reklamlarını oluşturabiliyorlar. Google’a göre aldıkları sonuçlar da oldukça etkili. İşletme ilerleyen dönemlerde bir ajans veya uzman ile çalışmak isterse tabi ki daha derin çalışmalara girebiliyor.
Otomatik hedeflemeye dayalı olarak otomatik olarak teklifler oluşturuluyor ve bu sayede görünürlük ve yüksek tıklama oranı yakalanmaya çalışılıyor. Tabi bunların yanında hala konum ve dil gibi bazı ayarlar manuel yapılmak zorunda.
Uygulama kampanyaları
Uygulama sahiplerinin daha fazla indirilmek ve uygulama içi dönüşümleri artırabilmek için kullanabildiği bu otomatik reklam modeli, aslında Google’ın en eski otomatik reklam modeli fakat yeni isimlendirmeyle beraber tekrar benzer bir model çıkarıldı. Bu modelde reklam verenlerin manuel olarak değiştirmesi, düzenlemesi gereken şeyler oldukça az. Bunlar harcanacak para, download başına maksimum ödemek istedikleri miktar, konum ve dil gibi seçenekler. Yani genelde kampanya başlatırken belirlenen şeyler.
Android ve iOS marketlerinde listelenirken kullanılan elementler otomatik olarak reklamda kullanılıyor ve bu sayede en yüksek verim alınmaya çalışılıyor. Ayrıca Google uygulama türüne göre bazı hareketli çalışmalar ve metin önerileri bile sunabiliyor.
Hedefi optimize edilmiş alışveriş kampanyaları
Google küçük işletmelerin reklam harcamalarını sonuna kadar destekliyor ve teşvik ediyor Otomatize edilmiş bu yeni reklam modeli ile artık direkt olarak alışveriş odaklı reklamlar da yapabilecek küçük işletmeler. Normalde alışveriş temelli reklamlar oldukça yoğun bir ilgi ister ve optimizasyonu yoğun bir şekilde yapılır.
Bu sistemi kullanan işletmeler otomatik olarak remarketing çalışmaları yapabiliyor ve bu remarketing çalışmalarında son 45 günde gerçekleşmiş en az 20 satıştan elde edilen veri kullanılıyor. Böylece yatırımın geri dönüşü en iyi olacak şekilde satış odaklı optimizasyon yapıyor Google. Ayrıca farklı kampanyalarda farklı miktarlar belirlenirse (ne kadar harcamak istediğinize dair) optimizasyonlar o hedeflere göre yapılıyor fakat bu miktarları manuel belirlemeniz gerekiyor.
Dinamik arama ağı reklamları
Büyük site sahipleri veya çok fazla ürün çeşitliliği bulunan firmaların arama ağı reklamcılığı bazen sıkıntılı olabiliyor. Yapılan aramanın en doğru sayfaya yönlendirilmesi problemini çözebilmek için Google otomatize edilmiş dinamik arama ağı reklamlarını öneriyor. Bu sayede aramalar en doğru sayfalarla eşleştiriliyor.
Site yöneticileri hangi sayfalarının sonuçlarda çıkmasını veya çıkmamasını istediklerini belirleyebiliyor ve sonrasında en başarılı reklam sonuçlarının çıkması için Google gerekeni yapıyor. Üstelik alakalı bir arama sonucunda otomatik reklam metni ile Google süreci tamamlıyor. Dilerseniz tıklama başı maliyetleri de otomatize edebileceğiniz gibi manuel olarak da ilerleyebiliyorsunuz.
Sonuç olarak küçük işletmeler için oldukça başarılı sonuçlara ulaşılabilir bu otomatik reklam modelleri ile.
Siz de reklam modellerini veya işletmeniz ile alakalı tüm reklam alanlarını öğrenmek istiyorsanız bize yazabilirsiniz. 😊
Facebook sayfaları yerel işletmelere özel olarak tasarlıyor.
Facebook işletme sayfalarının mobil versiyonunu güncelleyerek sayfaları daha fazla etkileşim odaklı hale getirdiğini duyurdu. Artık bir restoran ya da kuaförün sayfasını incelerken, işletme sayfası üzerinden rezervasyon yaptırmanız ve randevu almanız çok daha kolay.
Tasarım tarafında yapılan bu güncellemenin, sayfaların kategorilerine göre değişkenlik gösterdiğini belirtelim. Yeni tasarım ilk olarak restoranların, yerel hizmet veren işletmelerin ve TV Programlarının sayfalarında kendini gösterecek. Ardında diğer yerel işletmelere kapsaması bekleniyor.
https://www.facebook.com/facebook/videos/10157591068481729
Bu değişikliklere ek olarak Facebook sayfalarda tavsiyeler özelliğini de yenileyerek sayfalara ekliyor. Artık geleneksel değerlendirmelerin yanı sıra kitle kaynaklı tavsiyeler de doğrudan sayfalarda yer alıyor. İlk olarak 2016 yılında piyasaya sürülen tavsiyeler özelliği kullanıcıların arkadaşlarından yeni mekanlar ve görülecek yerlerle ilgili tavsiyeler almasını sağlıyordu. Özelliğin genellikle tatil özelinde kullanıldığını da belirtelim.
Facebook tavsiyeler özelliğini tatil anketlerinden ileri taşıyarak işletmeler için önerilere dönüştürüyor. Bundan sonra bir arkadaşınıza bir işletmeyi tavsiye ettiğinizde, Facebook sizden işletmeler için daha detaylı bir tavsiye yazmanızı isteyebilir. Üstelik bu tavsiyeye fotoğraflar eklemeniz de mümkün. Bu adımların ardından tavsiyeniz işletmenin sayfasında değerlendirmeler arasındaki yerini alıyor.
Twitter Lite Türkiye’deki kullanıcılara açıldı!
Geçen sene Google Play Store’da yayınlanan Twitter Lite; veri kullanımını azaltıyor, daha yavaş olan mobil ağlarda hızlı yükleniyor ve cihazlarda daha az yer kaplıyor. Twitter şimdiye kadar alınan sonuçlardan memnun olmuş olmalı ki; bugün, Twitter Lite’ın Türkiye dahil olmak üzere 21 ülkeye daha yayıldığını duyurdu.
Bu ülkeler arasında Arjantin, Belarus, Dominik Cumhuriyeti, Gana, Guatemala, Honduras, Hindistan, Endonezya, Ürdün, Kenya, Lübnan, Fas, Nikaragua, Paraguay, Romanya, Türkiye, Uganda, Ukrayna, Yemen ve Zimbabve bulunduğunu belirtelim. Bu yeni açılım ile birlikte kullanıcılar artık Twitter Lite’a 45 farklı ülkeden Google Play Store aracılığıyla ulaşabiliyor.
Peki Twitter Lite’nin öne çıkan özellikleri neler?
Twitter Lite’ın Twitter’ın orijinal uygulamasından daha az veri harcadığını belirtelim. Zira Lite uygulamalarının temel amacı internet bağlantısı ile ilgili sıkıntılara çözüm getirmektir. Bu noktada şirket, Twitter Lite’ın veriye, bant genişliğine ve cihaz kısıtlamalarına sahip kişiler tarafından erişilebilir olduğundan emin olmak istiyor.
Kullanıcılar ‘Data Saver’ modunu açarak telefonunuza hangi fotoğraf ve videoların indirileceğini seçebiliyor. İstenilen içeriklerin ‘İmajı İndirin’ veya ‘Video’yu İndirin’ seçenekleriyle telefona yüklenmesi de mümkün. Bu özellik sayesinde uygulamayı kullanırken yaptığınız veri harcamalarının azaltıldığını da ekleyelim.
Twitter Lite’daki Yer işaretleri özelliği ise uygulamaya ciddi bir fonksiyonellik katıyor. Eğer telefonunuzda internetiniz azalıyor ve bir Tweet’i kaydetmek istiyorsanız Bookmarks yani yer işaretleri özelliğini kullanabilirsiniz. Böylece okumak istediğiniz Tweetleri internet bağlantınızın daha kuvvetli veya verinizin daha fazla olduğu bir zaman için uygulamada kaydedebilirsiniz.
Bu özelliklerin yanı sıra Twitter Lite’ın bugünden itibaren bildirimleri desteklediğini de belirtelim. Anlık bildirimler sayesinde dünyadaki tüm gelişmeleri anında öğrenebiliyorsunuz. Eğer Twitter’ın gece modunu seviyorsanız, Twitter Lite’ta da gece modunu aktif olarak kullanabileceğinizi söyleyelim. Aynı şekilde tıpkı Twitter’daki gibi Twitter Lite’ta da Threads özelliğini kullanarak gibi Tweet zincirleri oluşturabilirsiniz.
YouTube’dan Dikey Video Hamlesi
Instagram‘ın son dönemde yayına aldığı IGTV’sinin “dikey video” açılımıyla beraber sayısı artan dikey formatlı içerikler için bir güncelleme de YouTube tarafından geldi.
Youtube, geçtiğimiz Aralık ayında mobil uygulamasına getirdiği dikey formatı şimdi PC için de aktif etti. Videonun en boy oranını otomatik olarak PC ekranına uyacak şekilde ayarlayan YouTube, videoyu uygun bir şekilde büyütüyor ve kenarlardaki rahatsız edici siyah boşlukları yok ediyor.
YouTube’un yeni düzenlemesiyle birlikte 16:9 videolarda izlenebilir durumda. Artık YouTube’a yüklenen eski 4:3 en-boy oranı standardında olan veya akıllı telefonlarla çekilen 9:16 oranındaki dikey videolar, artık siyah çerçeveler olmadan izlenebilecek.
Bu yenilik şimdilik sadece Google’ın kendi tarayıcısı Chrome kullananlar tarafından görülebiliyor. Yeniliği sevmeyen kullanıcılar Google Chrome veya Chromium tabanlı bir tarayıcı yerine başka bir tarayıcı kullanmayı deneyebilir.
Instagram’ın buna karşı yapacağı güncelleme merakla bekleniyor.
Cyberpunk 2077’den ilk video yayınlandı!
Yaklaşık 6 sene içinde bir küçük teaser dışında hakkında hiçbir şey bilinmeyen oyun, E3 2018 sonrasında adeta şaha kalktı.
Cyberpunk 2077 için meraklı bekleyiş hız kesmeden devam ediyor.
Oyuncuların merak dozunu daha da arttıran yapımcılar, oyunun ilk oynanış videosunu yayınladı. Film sahnelerini aratmayan oynanış videosuyla oyuncuları şimdiden heyecanlandıran CD Projekt oldukça iddialı bir oyun ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. İşte karşınızda 48 dakikalık Cyberpunk 2077 oynanış videosu!
Netflix’te reklam dönemi mi başlıyor?
Bilindiği üzere Netflix, bünyesindeki yapımları abonelerine reklam göstermeksizin izleme olanağı tanıyor.
Ancak Netflix aboneleri, geçtiğimiz günlerde platformda hiç de alışık olmadıkları bir durumla, bölümler arasında süreleri 10 ila 20 saniye arasında değişen tanıtım videoları ile karşılaştılar. Söz konusu videolar Netflix’in diğer yapımlarının tanıtımını yapıyordu ama karşılaştıkları videoları reklam olarak nitelendiren kullanıcılar, platformun yeni denemesine tepki gösterdi. Üstelik videoları sessize almak ya da atlamak da mümkün değildi.
Abonelerden gelen tepkiler üzerine platformdan bir açıklama geldi. “Platforma reklamların dahil edilmesi gibi bir durum olmadığı, yalnızca tanıtım videolarının denendiği” şeklinde Netflix adına açıklamada bulunan Smita Saran, “Tanıtım videolarının kişiye özel öneriler olduğunu ve abonelere yeni içerikleri daha hızlı keşfetmeleri yönünde yardımcı olma niyeti taşıdığını” vurguladı.
Amazon’un Türkiye’ye Gelişi Erteleniyor:
ABD’li e-ticaret devi Amazon’un Türkiye pazarına giriş tarihinin ertelendiği ifade edildi.
Hürriyet yazarı Jale Özgentürk, şirketin Türkiye ile ABD arasında yaşanan krizden dolayı endişe duyduğunu, “iPhone’ların balyozla kırıldığı bir dönemde Türkiye’ye girmek doğru değil.” düşüncesinin hakim olduğunu aktardı.
Jale Özgentürk, “İş dünyasında mektup umudu” başlığıyla yayımlanan yazısında e-ticaretin devleri Alibaba, Amazon ve eBay’in bir süredir Türkiye’de operasyon için hazırlık yaptığını aktardı.
“Bu şirketlerden Amazon, hazirandan beri Türkiye operasyonunu başlatmak için teknik hazırlıklarını sürdürüyor” diyen Özgentürk, “İstanbul Levent’te ofisini de açan Amazon’un en son bayramdan sonra operasyona başlayacağı belirtiliyordu. Hatta tarih de 28 Ağustos olarak belirlenmişti” ifadesini kullandı.
“Amazon’un bayram sonrasında satışlara başlaması beklenirken operasyonun bir süre daha ertelendiğini öğrendim. Aldığım bilgilere göre Amazon eylül sonu ya da ekim ayında start verecek. Uzun süredir teknolojik olarak hazırlıklarını tamamlayan Amazon’un endişesi bu kez farklı. ABD ile krizin yaşandığı, iPhone’ların balyozlarla kırıldığı, Amerikan markalarına karşı toplumdaki tepkilerin arttığı bir dönemde Türkiye’ye girmenin doğru olmayacağı düşünülüyor.”
Twitter’da küfrettiği kişi NASA yetkilisi çıktı, stajını kaybetti
Naomi H. isimli bir Twitter kullanıcısı, bir süre önce kendi Twitter hesabından bir tweet attı. NASA‘dan kabul gören staj başvurusu sonrası sevincin dozunu fazla kaçıran kullanıcı etkileyici bir olaya imza attı.
“Herkes lanet olası çenesini kapasın. (Shut the f…. up) NASA’da staja kabul edildim”
Mesaj, Twitter’da çok ilgi görünce NASA’dan da sorumlu Ulusal Konseyi üyesi Homer Hickam, Naomi H’ye “Kullandığınız dile dikkat edin” diye cevap yazdı.
Naomi H, kim olduğunu bilmediği Hickam’a “Sen benim p….i ve t…. Y…. Ben NASA’da çalışıyorum” diye cevap verdi.
Homer Hickam, Naomi H’ye “Ben de NASA’dan sorumlu Ulusal Uzay Konseyi’nde çalışıyorum” cevabını verince mesaj silindi.
Naomi H, Twitter hesabını gizli konuma aldı ve “Bir süreliğine Twitter‘a ara veriyorum” dedi.
NASA’nın komisyon üyelerinden birine küfreden Naomi’nin stajı iptal edildi. Bununla birlikte Homer Hickam, kendisinin iptal edilen stajı ile ilgilisi olmadığını ve kaybettiği stajdan daha iyi bir iş almasını sağlayacağını, kendisinin bunu hak eden çalışkan bir öğrenci olduğunu belirtti.
BMW ve Audi’nin Twitter Atışması
BMW‘nin paylaştığı görseldeki kıvılcımlarında kendini göre Audi‘nin Twitter‘da başlattığı atışma iki markanın da takipçilerinin ilgisini çekti.
Geçtiğimiz hafta Audi ve BMW Twitter üzerinden küçük bir laf dalaşına girdi. İlk hamle BMW’den Audi logolu bir paylaşımla geldi.
“Havai fişekler M4’ün Yas Marina Blue görseli için havalanıyor!”
Fotoğraftaki kıvılcımlar sanki Audi logosunu andırıyor gibi değil mi?
Audi, BMW’nin paylaştığı fotoğrafta Audi logosunun görülmesiyle adeta dalga geçerek şunları söyledi:
“When you see it…”
“Gördünüz mü?”
Audi’nin bu atağı kullanıcıların oldukça dikkatini çekti ve herkes BMW’nin vereceği merakı dikkatle bekledi.
BMW’nin yanıtı biraz gecikmeli gelse de ağırlığını ortaya koyan bir yanıt oldu.
“We see it, where usually do…in the rear view mirror.”
“Gördük gördük, her zaman gördüğümüz yerden… dikiz aynasından.”
Markaların laf dalaşı ne kadar planlı ne kadar plansız bilemeyiz ama kullanıcılar olarak izlemesi oldukça keyifli. Bu tarz atışmalar akıllıca yapıldığı zaman markalar Lovemark değerlerini tüketicinin gözünde daha da arttırıyorlar.
Kahve Bardaklarındaki Kayıp İnsanlar
Unmissables kampanyası kayıp insanlar hakkında farkındalık yaratmak için kağıt bardakların üzerinde 6 kayıp kişinin illüstrasyonunu sergiliyor.
Avustralya’da da Ulusal Kayıp Kişiler Haftası dolayısıyla WhiteGrey Melbourne ajansı güzel ve dikkat çekici bir kampanyaya imza attı. Kayıp insanlar hakkında dikkat çekmek adına en ünlü take-away kahvecilere özel bardak tasarlayan ajans, kağıt bardakların üzerine 6 kayıp kişinin illüstrasyonunu çizdirdi. Bu kampanya özelinde profesyonel çizerler ekiple çalıştı.
Missing Persons Advocacy Network (MPAN) için yapılan kampanyada sadece ajans ve çizerler birlikte çalışmadı. Ayrıca bu kişilerin resimli bir portresini ve onların hikayesini oluşturmak için aileler, sanatçılar ve yazarlar arasındaki bir işbirliği de sağlandı.
Bu kampanyanın da esas amacı her yıl kaybolan 38 bin Avustralyalıyı vurgulamak ve onların unutulmamasını sağlamak. Kampanya aynı zamanda başarılı bir Pr çalışması olarak da anılabilir.
LAVA Müzik ve Artırılmış Gerçekliği Bir Araya Getiriyor
Nostaljik plakların, retro stilin yeniden moda olduğu bu teknolojik günlerde; Wieden + Kennedy Yeni Gerçeklikler Departmanı, tüketicinin arzusunu günümüze uyarladı ve artırılmış gerçeklik ile plakları buluşturan ilginç bir projeye imza attı.
Ajans, LAVA adını verdiği proje kapsamında; Necessary Explosion’ın yeni albümü SOS’in plağı için, albüm dinlendikçe hareket edip şekil değiştiren yedi farklı imge tasarladı.
Ses parmak izi teknolojisini kullanan uygulamada, her parçanın parmak izi ilgili artırılmış gerçeklik içeriğini tetikliyor. Bunlara iOS uygulaması üzerinden telefon veya tablet aracılığıyla erişilebiliyor.
Bilgisayar Programlarını Gerçeğe Uyarlamak
Sanat yönetmeni Tomin, fazla mesainin gerçek hayatta yaratabileceklerini bizlere kendi tarzıyla anlatıyor.
Rus asıllı Tomin videolar ve grafik tasarımlar yapan bir sanat yönetmeni. Yandex, McDonald’s, Opel gibi birçok markayla çalısan Tomin, şimdilerde NY’ta kurucularından olduğu Nord Collective’de.
Tomin yayınladığı son video ile Vimeo dünyasında sanat yönetmenlerinin dünyayı fazla mesaiden sonra nasıl görüyor olabileceğine odaklanıyor. Sürekli revizyon alan sanat yönetmenleri belli bir süre mesaiden sonra ne yazık ki gerçek dünyaya bakınca hala arayüz görüyor olabilirler.
Videoda da bunu oldukça iyi görüyoruz. İmleç elektrik direğini eğiyor, çöp kutusunu deviriyor, gerçekler değişiyor. Bizler için kinayeli ama eğlenceli bir 1 dakika hazırlamış Tomin.
Siz Okudukça Harfleri Karışan Pano
Disleksi rahatsızlığını gündeme getirmeyi amaçlayan açık hava kampanyasında, insanlar panolardaki metinleri okudukça kelimeler karışıyor.
Dünya çapında yaygın bir problem olan disleksi; öğrenme güçlüğü, hafıza zorlukları, okuma-yazma ile ilgili sorunlara yol açıyor. Dolayısıyla kişinin potansiyeline ulaşmasına ve başarılı olmasına mani oluyor. British Dyslexia Association da bu konuya eğilen çarpıcı bir kampanya hazırladı.
Proje, disleksinin nasıl bir şey olduğunu insanlara deneyimletmeyi amaçlıyor. Bunun için de panolara uzun metinler yerleştirilmiş. İnsanlar ekrana ne kadar uzun bakarsa metinler o kadar çok değişiyor.
Bırakın Aynalar Vücudunuzu Konuşsun
Naked Labs, vücudu 360 derece tarayan, vücudunuzdaki değişimleri takip eden ve formda kalmanıza yardımcı olacak ölçümleri yapan akıllı ayna ile karşımızda.
Naked Labs’in sistemi 3 parçadan oluşuyor. Birincisi, akıllı ayna. Üç boyutlu olarak nesneleri tarayabilen, üç adet gömülü Intel RealSense derinlik sensörüyle donatılmış. Her seferinde mükemmel pozlama elde etmenize yardımcı olacak yerleşik bir lazer hizalama sistemine de sahip. Aynada ayrıca her tarama sonunda elde edilecek yaklaşık 4 GB’lık veriyi alıp kullanılabilir bir modele sıkıştıran dizüstü bilgisayar sınıfı bir işlemci de bulunuyor.
Sistemdeki bir diğer parça, döner tartı. Kendi bataryası bulunan tartı, prize takılı olan aynadan elektrik alıyor. Tartının üzerine çıkıp sabit bir pozda duruyorsunuz, tartı 15 saniye boyunca dönerken ayna vücudun her milimetresini tarıyor. Sonuçta da oldukça yüksek çözünürlüklü bir model ortaya çıkıyor.
Özel araçların camları hareketli reklam panolarına dönüşüyor
Şirket, halihazırda yürüttükleri sürüşü yaparken, fazladan para kazanmalarını sağlayarak, teslimat sürücüleri ile çalışmayı hedefliyor.
Grabb-It reklamları araba camında oynatabilmek için arabanın sağ arka penceresinin içine bir malzeme ile minik bir projeksiyon malzemesi entegre ediyor. Bu malzeme çok ince olduğu için pencerenin açılmasını engellemiyor. Arabanın içine küçük bir projektör monte ediyorlar ve pencereden dışarı görünecek şekilde reklamları yansıtıyorlar. Üstelik reklamlar doğrudan güneş ışığının geldiği bir yerde bile net bir şekilde görünüyor. Standart projeksiyonlar gibi karanlık bir alan gerekmiyor.
Ünlü Logolar Eşyalara Dönüşürse
Taku Oomura, Trial and Error adlı serisinde ikon haline gelmiş logoları günlük yaşamda sık kullandığımız sıradan eşyalara dönüştürüyor.
Ödüllü Japon tasarımcı Taku Oomura, ikon haline gelmiş logoları 3B baskının nimetlerinden faydalanarak, günlük yaşamda sık kullandığımız pratik eşyalara dönüştürüyor. Örneğin Adobe logosundan elbise askısı, Honda logosundan şişe açacağı, McDonald’s logosundan ataş, adidas’tan kalemlik yaratabiliyor. Oomura’nın hayal gücünü test ettiği Trial and Error (deneme yanılma) adlı bu seri, tasarımcının var olan araçları nasıl başarıyla yeniden yorumlayabildiğini gösteriyor.
